5 Kasım 2009 Perşembe

Ayrılık veya Tebdil-i Mekan -1


Merhaba Kıymetli Okurlar;

Eski(mez)ler “tebdil-i mekanda ferahlık vardır” derler. Zaman zaman ayrılıklar veya tebdil-i mekan, istem dışı, hoş olmayan şekillerde, kimi zamanda istemli, hoşgörü ve karşılıklı saygıya dayalı gerçekleşebilir. Ne mutlu ayrılıklarını, ikinci kısımdaki gibi gerçekleştirebilenlere.

Yine eski(mez)ler “birbirinin yüzüne bakabilmek” tabirini kullanırlar. Yaşanan ayrılıkların sonucunda nice insanlar bilirim aynı evde bulunmaktan, aynı yolda yürümekten, aynı cenazede yan yana saf tutmaktan kaçan. Ama nice ayrılıklar da bilirim, onca zaman bir birini düşman belleyen insanların farklı bakış açıları ile bakmalarına, olaylar veya kişilerin olumlu yönlerini görebilmelerine bir vesile olan. Eskisinden daha samimi ve hoşgörülü olabilmeyi öğreniriz bu tip ayrılıklar ile.

İnsan aslında bir açıdan ayrılık endekslidir. Babasının sulbünden, annesinin rahminden, annesinin göğsünden ayrılarak hayata başlar. An gelir okumak için, askerlik için veya sevdiceğine varabilmek için sıcak yuvasından, sevdiklerinden ayrılır. Gün gelir iş ortamından, nerdeyse eşinden ve çocuklarından çok uzun zaman geçirdiği değerli mesai arkadaşlarından ayrılır. Gün gelir ayrılıklar tersine döner. Babası, annesi, abisi, eşi kendisinden ayrılır. Oğlu, kızı bir zamanlar kendisinin başkalarına yaşattığı ayrılığın hüznünü kişiye yaşattırır. Gün gelir insan hayatının en büyük hüznünü yine sevdiklerine yaşatarak ayrılır gider. Her bir ayrılık farklı kavuşmaya gebedir.

Aslında her bir ayrılığın bir sebebi ve sonucunda bir hedefi vardır. Yahya Kemal Sessiz Gemi şiirinin başında ;
“Artık demir almak vakti gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan” der.
Üstadın şiirini irdelemek elbette bana düşmez, kim bilir hangi ruh haleti ile yazmıştır bu enfes şiirini. Ama bizim perspektifimizden “hayat yolculuğunda meçhule yer yoktur”. Anne rahmine düşmesi On Milyarlarda Bir (1 / 10.000.000.000) ihtimal olan insanın hayatında meçhul veya şans veya tesadüfe yer yoktur. Sebep/sonuç ilişkisini pek anlamasak da her şey müthiş bir düzen içinde akar gider.

Ayrılıklara da bu açıdan bakmak gerekir zannediyorum. Yoksa her bir ayrılık kişinin ruhunda onulmaz yaralar açabilecektir.

Ne mutlu zaman ve mekanda, ayrılıklar yaşamalarına rağmen gönüllerde birlikteliklerini devam ettirebilenlere ve ne mutlu vardıkları yeni limanlarında eski limanlarını aramayanlara, daha güzel ve iyi limanlara ulaşanlara, ulaştırılanlara.

Saygı ve sevgilerimle.
Melih MUTLU – mutlu_melih@hotmail.com