
Biz Marslılarda evleninceye kadar yaşam merkezimizde daima “Ben” bulunur. Bu bir Venüslü ile karşılaşıp hayatımızı birleştirdiğimizde “Biz’e” dönüşür. Aradan zaman geçip bir çocuğumuz olduğunda yani BABA olduğumuzda yaşam merkezimizin “O’na” dönüştüğünü görür ve hissederiz. Ben’den Bize , Bizden O/Onlara dönüşümün adıdır Babalık. Babalık, bir İpek böceğinin metamorfozudur.
Elbette “ayaklarının altına cennetler serilmiş” analar kadar şefkat abidesi değiliz. Zaten olmamızda istenmemiş. Bir çocuğun eğitiminde ve gelişimindeki önemi en az anne kadar belki de yeryer daha ileri düzeydedir.
Etrafımızda bir şekilde babasız büyüyen (yetersiz baba modeli yada yetimlik) çocukların/gençlerin eksikliklerini rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Gereğinden fazla çekinik, korkak veya tam zıttı hiçbir otorite ve korku tanımadan serazad ve serkeş nereye toslayacağı belli olmayan çocuklar/gençler.Yazımı daha fazla bilimselleştirmeden konunun uzmanlarına havale etmek istiyorum.
- Babalık nedir dendiğinde içimden geçenleri/yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Babalık, 9 ay eşinizin taşıdığı yavrunuzu ellerinizde bulduğunuzda “afallamaktır”,
- Babalık, yürümeye başlayan çocuğunuzun düştüğünü görüp “yüreğinizin yağları erise de” kalkmasını da kendisi öğrensin deyip uzaktan seyretmektir.
- Babalık, ateşler içinde kıvranan çocuğunuzu apar topar hastaneye götürürken soğukkanlılığınızı korumaktır.
- Babalık, özel hayatınızda asla başkasının yemek tabağına kaşık sallamamanıza rağmen onun ağzından çıkan yarım kaşığı “şifa niyetine” gözünü kırpmadan sıyırmaktır.
- Babalık, bir gece ziyaret dönüşü yolda uyuyan çocuğunuzu kucakladığınızda merdivenleri inerken göğsünüzde ve karnınızda yayılan tatlı ıslaklık ve sıcaklığı hissedip “erkekliği kimseye bırakmadan” yürüyebilmektir.
- Babalık, “ben asla ütüsüz pantolon giymem” diyen dominant bir erkeğin otobüste şehirlerarası yolculuğunun son 1 saatini kusmuklu bir pantolon ile devam ettirmesidir,
- Babalık, yıllar geçip karşınızda size diklenen çocuğunuza “bir zamanlar bende babama böyle diklenmiştim” diyemeyip yutkunup, susmak zorunda kalmaktır.
- Babalık, gözünüz gibi koruduğunuz ve sakındığınız kızınızın beline kırmızı kurdeleyi kendi ellerinizle bağlarken belki de onun karşısında ilk defa duygularınıza hakim olamamaktır.
- Babalık, sekarat anınızda, çocuklarınız etrafınıza toplandığı, kelimelerin tükendiğinde, çocuklarınıza lisan-ı haliniz ile son dersinizi bir öğretmen gibi eğitici, iyilik ve hayır defterini açık bırakacak evlatlar yetiştirmiş bir baba gibi vazifesini tamamlayarak tatlı bir tebessüm ile hayata veda edebilmektir.
Saygı ve sevgilerimle.
Melih MUTLU – mutlu_melih@hotmail.com
Elbette “ayaklarının altına cennetler serilmiş” analar kadar şefkat abidesi değiliz. Zaten olmamızda istenmemiş. Bir çocuğun eğitiminde ve gelişimindeki önemi en az anne kadar belki de yeryer daha ileri düzeydedir.
Etrafımızda bir şekilde babasız büyüyen (yetersiz baba modeli yada yetimlik) çocukların/gençlerin eksikliklerini rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Gereğinden fazla çekinik, korkak veya tam zıttı hiçbir otorite ve korku tanımadan serazad ve serkeş nereye toslayacağı belli olmayan çocuklar/gençler.Yazımı daha fazla bilimselleştirmeden konunun uzmanlarına havale etmek istiyorum.
- Babalık nedir dendiğinde içimden geçenleri/yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Babalık, 9 ay eşinizin taşıdığı yavrunuzu ellerinizde bulduğunuzda “afallamaktır”,
- Babalık, yürümeye başlayan çocuğunuzun düştüğünü görüp “yüreğinizin yağları erise de” kalkmasını da kendisi öğrensin deyip uzaktan seyretmektir.
- Babalık, ateşler içinde kıvranan çocuğunuzu apar topar hastaneye götürürken soğukkanlılığınızı korumaktır.
- Babalık, özel hayatınızda asla başkasının yemek tabağına kaşık sallamamanıza rağmen onun ağzından çıkan yarım kaşığı “şifa niyetine” gözünü kırpmadan sıyırmaktır.
- Babalık, bir gece ziyaret dönüşü yolda uyuyan çocuğunuzu kucakladığınızda merdivenleri inerken göğsünüzde ve karnınızda yayılan tatlı ıslaklık ve sıcaklığı hissedip “erkekliği kimseye bırakmadan” yürüyebilmektir.
- Babalık, “ben asla ütüsüz pantolon giymem” diyen dominant bir erkeğin otobüste şehirlerarası yolculuğunun son 1 saatini kusmuklu bir pantolon ile devam ettirmesidir,
- Babalık, yıllar geçip karşınızda size diklenen çocuğunuza “bir zamanlar bende babama böyle diklenmiştim” diyemeyip yutkunup, susmak zorunda kalmaktır.
- Babalık, gözünüz gibi koruduğunuz ve sakındığınız kızınızın beline kırmızı kurdeleyi kendi ellerinizle bağlarken belki de onun karşısında ilk defa duygularınıza hakim olamamaktır.
- Babalık, sekarat anınızda, çocuklarınız etrafınıza toplandığı, kelimelerin tükendiğinde, çocuklarınıza lisan-ı haliniz ile son dersinizi bir öğretmen gibi eğitici, iyilik ve hayır defterini açık bırakacak evlatlar yetiştirmiş bir baba gibi vazifesini tamamlayarak tatlı bir tebessüm ile hayata veda edebilmektir.
Saygı ve sevgilerimle.
Melih MUTLU – mutlu_melih@hotmail.com
Babalık ancak böyle güzel anlatılabilirdi. Başkalarının çocuklarına gösterilemeyen tahammülsüzlükler kendi çocuklarımızda sabır taşını çatlatmaya müsade etmiyor. Etrafımızda bir sürü baba modeli var ve bir çok baba şunu kendine soruyor "Ben nerede yanlış yaptım?" Allah hepimize doğru, hayırlı, vatana ve milletine hayırlı çocuklar yetiştirmeyi nasip etsin.
YanıtlaSil